sendromsuz pazartesi

gün yine erken başladı.düşündüm çalıştığım zamanlar çok uzaklardaydı.işten ayrılışım, hamile kalışım, yeni iş arayışlarına girmeyişim, zor geçen bir hamilelik süreci ve o muhteşem mucizenin doğumu. sadece üç yıl geçmiş üstünden. ama işte şimdi çok uzakmış gibi o günler.

işe giderken pazartesi sendromu yaşıyor muydum bunu bile hatırlamıyorum. insan çalışmıyorken, bir de evde okula giden çocuklar da yoksa günleri şaşırabiliyor.bahtiyar da bu dönem geceleri çalıştığı için biz hepten karıştırdık günleri.bugünü çarşamba sanıyordum ben.

geç gelen yaz işimi kolaylaştırsa da yine de hızlı ilerleyemiyorum bu yatak örtüsünde.sabah uyanır uyanmaz latte içmek de pek iyi bir alışkanlık değil aslında.

dün küçük joe'nun bloğunda görüp denediğim bir tarif vardı. kabak çorbası. sebze sevmeyen bebeğim bile bayılarak yedi ve ben de bugün için de değişik bir çorba tarifi arayışına giriştim.acaba soğan çorbası diye bir şey var mı derken fransızların bu çorbayı pek sevdiklerini öğrendim. ben de soğanı sarımsağı,  baharatları çok sevdiğimden denemeye karar verdim.

tarife geçeyim. bulduğum tarife pek uymadım aslında. göz kararı oldu biraz.yazayım da ilerde lazım olursa yine alırım burdan.

soğan çorbası malzemeler:

4 adet orta boy soğan
2 yemek kaşığı un
2,5 yemek kaşığı zeytinyağı
5 bardak su
1 çay kaşığı kekik
2 diş sarımsak
tuz
servis için taze kekik

nasıl yaptım:

soğanları doğrayabildiğim kadar ince doğradım. yağda kavurdum.pembeleşmeye başladıklarında unu ekledim ve 2-3 dakika kadar da unla kavurdum.sonra suyu ekledim.kaynamaya başlayınca tuzu ve kekiği ekledim.20-25 dakika kadar kaynadı ocağı kapatıp dövülmüş sarımsakları ekledim, balkonumdan topladığım mis gibi taze kekikle de servis yaptım.

bazı insanlar soğanı elma gibi soyup yerler hani, ben onlardan bir level aşağıdayım.öyle yiyemem ama çok severim.soğansız yemek çok yavan gelir bana ve bu çorbayı da gerçekten beğendim.

bu arada bahsettiğim diğer tarif olan kabak çorbası için blog adresi budur :

www.iyigecelerkucukjoe.blogspot.com